KARTAL YUVASİ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

KARTAL YUVASİ

MAVIAY DIZAYN
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 ASLANTEPE'NİN ÖYKÜSÜ

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
maviay67

maviay67


Mesaj Sayısı : 54
Kayıt tarihi : 20/04/08
Nerden : istanbul

ASLANTEPE'NİN ÖYKÜSÜ Empty
MesajKonu: ASLANTEPE'NİN ÖYKÜSÜ   ASLANTEPE'NİN ÖYKÜSÜ Icon_minitimeSalı Nis. 22, 2008 11:55 am

Aslantepe, İstanbul’un anıtsal mimari simgesi olacak”

Aslantepe
Projesi için Başkanlığı döneminde yoğun çalışma yapan ve temel atma
töreninde bulunan Galatasaray Spor Kulübü 32. Başkanı Özhan Canaydın'ın
Galatasaray Dergisi'nde yayınlanan röportajı


Seyrantepe projesinin Galatasaray için önemiyle başlasak...
Hiç
şüphesiz ki bu proje Galatasaray’ın her anlamda geleceğini kurtaracak
bir projedir. Ancak ben ilk önce herkesin bilmesi için şu gerçeğin
altını özellikle çizmek istiyorum. Ali Sami Yen’in mülkiyeti GSGM’ye
yani devlete aittir. Türkiye’deki bütün statlar, Şükrü Saracoğlu da,
İnönü de dahil mülkiyet itibarıyla devletin malıdır. Kulüpler ise
buranın sadece üst kullanım hakkına sahiptir. Bu arazileri satın almış
bile olsanız mevcut imar durumu size orada sadece yeni bir stat yapma
hakkını vermektedir. Yani o arazilerde biz kulüpler, tapusunu da alsak
konut, işyeri benzeri yapılar yapamayız. Bu önemli gerçeği göz ardı
etmemek lazım.

Göreve ilk geldiğinizde stat projesini nasıl ele aldınız?
Bu süreci bir özetlemenizi istesek.
2002
Mart seçimlerinden sonra göreve geldiğimizde seçim öncesi
taahhütlerimizin arasında en başta geleni Ali Sami Yen Stadı projesinin
hayata geçirilmesiydi. Bu çalışmalarda ilk olarak ön projeler çizildi.
Bunu da Tekfen Grubuyla beraber yaptık. Çünkü bizden önceki yönetim bu
grup ile stat inşası için bir anlaşma imzalamıştı. Sonraki çalışmalarda
bazı sıkıntıların olduğu ortaya çıktı. Zaman geçmiş, imar durumumuzun
da son dönemin gelmiştik. Kredi arayışının içine girdik. Yalnız arazi
tapusu bizim olmadığından kredi almakta büyük sıkıntılar çekiyorduk. Bu
süreçte kredi bulmak isteyen bazı aracıların da olumsuz etkileri oldu.
Galatasaray, Sahip Som olayından dolayı kredibilitesini kaybetmiş
değildi. Bundan önceki dönemlerde de bir Yabancı-Türk ortaklığıyla
kredi anlaşması yapılmıştı. 100 milyon dolarlık anlaşma imzalanmış
fakat Türkiye’deki aracılar başka sebepten dolayı tutuklanmışlardı.
Demek ki, bu tip olaylar her zaman için olabiliyormuş.

Ancak yine de kredi arayışlarını devam ettirdiniz…
Çalışmaları
çeşitli boyutlara çıkardık. İmar izninin bitiş günü yaklaştıkça biz
çalışmalarımızı hızlandırdık. Amacımız parsiyel olarak bu stadı
bitirebilmekti. Ancak söylediğim gibi, kredi temini konusunda ciddi
problemler vardı. Modern ve Galatasaray’a yakışan bir stad yapmak için
önemli miktarda bir para gerekiyordu. Kulübün içinde bulunduğu maddi
durum itibarıyla bu ilave borç yükü demekti. Ancak yine de bu
arayışları ciddi boyutlarda sürdürdük.

Bu süreçte bazı kredi olanağı önerileri de aldınız ama kabul etmediniz. Neden?
Evet,
böyle bazı öneriler aldık ancak önerilen geri ödeme koşulları
Galatasaray açısından hiç olumlu değildi. Hem büyük bir miktar borç
içerisine girecektik. 10 yıl boyunca borcu faizleriyle birlikte geri
ödemek zorunda kalacaktık. Stadı yapıp bitirip işletmeye açsak bile
mali sıkıntımız yıllarca devam edecekti. Üstelik de, bu seçeneği tercih
etsek bile, tüm parasını ödememize rağmen stadın mülkiyeti yine bizim
olmayacaktı! Diyelim ki, Ali Sami Yen Stadının yeniden yapımı için 100
milyon dolar kredi bulduk ve stadı yaptık. 10 senede en iyi şartlarla
geri ödeyeceğiz, faizini ödeyeceğiz. Peki stat kimin biliyor musunuz?
Stat GSGM’nin. Borçlanıp stadı yapacağız, 10 sene faiziyle birlikte
geri ödeyeceğiz. Bu 10 sene zarfında şimdiki stattan geldiği kadar
gelir bile kalmayacak bize ve yaptığımız stadı bir de GSGM’ye devretmek
zorunda kalacağız. Üstelik bir de 20.000 kişilik portatif bir başka
stat yapma taahhüdümüz de vardı o zaman. O da GSGM’ye devredilecekti.
Yani özetle demek istediğim şu ki, biz kredi bulup Ali Sami Yen’in
yerine bir stat yapsak bile o stat GSGM’nindir. Şimdi biz 1 lira
harcamadan Seyrantepe’ye gideceğiz.

Kredi seçeneğini zorladınız yani…
Stadı
kendi paramızla yapmak konusunda çok çabam oldu. Bunu herkes biliyor,
şahittir.. Eğer Galatasaray’ın geleceğini düşünmeden, sadece kendi
Başkanlık kariyerimi düşünerek hareket etseydim, belki bugün
Mecidiyeköy’de 40.000 kişilik bir stadımız olurdu. Ama o kısıtlı arazi
üzerinde sıkışmış, birçok özelliğini yitirmiş, yine sonuçta devlete ait
olacak olan bir stadımız olacaktı ve biz sanıyorum 2020 yılına kadar o
kadar borcumuzun üzerine bir o kadar daha borç ödemek zorunda kalan,
hareket alanı iyice daralmış, stadı olmasına rağmen neredeyse stad
gelirleri olmayan bir kulüp olacaktık….

Olay sadece finansmanla
da bitmiyor. Daha başka sorunlar da var. Ali Sami Yen’in şu anki
arazisinde bir stat yapılacak olduğunda, bu 40 bin kişilik olursa
arkada 5 parsel var, onların da alınması gerek.. Başkalarına ait tapu
tescil belgeleri olan parselleri kastediyorum. Likör fabrikası
tarafında giriş çıkış sorunu var. Ali Sami Yen’de 2 bin araçlık bir
otopark yapılacaktı. 600 araçlık katlı otoparkımız da var. Bu trafiği
alt üst edecekti. Eski iznimize rağmen yeni taleplerimizde yetkililer
bize hayır demişlerdi.

Bu dönemde başka alternatifler oldu mu?
Evet,
oldu. Bu arada Olimpiyat Stadı için bize teklifler gelmekteydi.
Kullanım hakkı bize 49 seneliğine verilebilirdi. Çalışmaları o konu
üzerinde yoğunlaştırdık. Oranın en büyük problemi olan rüzgar sorununu
çözmek için bir Fransız firması ile temasa geçtik. Ama görüldü ki,
orası hiçbir şekilde bize uygun değildi.

Seyrantepe nasıl ortaya çıktı peki?
Bu
arada kredi olayları da gerçekleşmeyince Mustafa Sarıgül bize
Seyrantepe arazisini gezdirdi ve bir öneri getirdi. “Buraya stat
yaparız, başka şeyler de yaparız, bu arada Ali Sami Yen’i de veririz”
dedi. Mustafa Sarıgül, ayrıca “Ali Sami Yen’in yerine bir otel yaparız,
o oteli yapacak olanlar bize stadı da yaparlar. Böylece stadı ucuz bir
şekilde malederiz” önerisini getirdi.

Bu öneri pratikte neden gerçekleşmedi?
Öneri
basına yansıyınca, Milli Emlak’tan ve Bakanlıktan bir çağrı aldık. Bize
Ali Sami Yen GSGM’nin, Seyrantepe ise Milli Emlak’ın malı dediler. Bize
bir Resmi Gazete getirdiler, iki gün öncesine aitti ve baktık ki,
Seyrantepe satışa çıkmış. Bunun üzerine bir yetkili bize tavsiyede
bulundu ve bu olay basına yansıdı diye cevap verdik. Bize şimdi bir
yolunuz var denildi. Seyrantepe’ye bir stat yapmak isterseniz, Ali Sami
Yen’le bir değiş tokuş yapmanız halinde bu imkan size sağlanır dediler.
Bunun üzerine biz de Ali Sami Yen’deki zorlukları, trafiğe gelecek olan
ekstra yükü de göz önüne alarak, Seyrantepe projesine yöneldik.
Devletle yapılan görüşmelerde Seyrantepe’nin bize verilebileceğini
öğrendik. Seyrantepe için o güne değin iki ihale yapıldığını ancak bu
ihalelerin geçerli olmadığını öğrendik. Bir ay içinde ihale var ancak
siz talip olursanız ihaleyi iptal ederiz dediler. Ve biz Ankara’da 19
Mayıs 2004 tarihinde Başbakan tarafından ihalenin kaldırılması ve bu
arazinin kullanım hakkının sportif amaçlı tesisler yapmak için
Galatasaray’a tahsisini içeren anlaşmayı imzaladık. İhale iptal oldu ve
üst kullanım hakkı tapusunu aldık.

Bu tapunun alınmasından sonra neler yaşandı?
Sonradan
öğrendik ki, iki tane büyük kooperatif ve bir kooperatifler birliği o
arazi için çalışma içindeymiş. Üst hakkı bize verilince onların
çalışmaları geçersiz kaldı. Bunun üzerine kooperatifler bize bir teklif
getirdiler. Bu teklife göre araziyi satın alalım ve tapusunun da
yarısını size verelim dediler. Stadın yanısıra diğer taraflara da
mesken inşaatı yaparız dediler

Bu proje neden gerçekleşmedi?
Üst
hakkı yerine arazinin yarısının tapusunu almak bizim için daha
avantajlıydı. Stat inşaatı için bulabileceğimiz krediler için de
elverişli bir durumdu. Toprak tapusu mühim çünkü. Fakat çok uzun sürdü
ve neredeyse 1 senemizi bu iş için kaybettik. Maalesef bu
gerçekleşemedi.

Bugünkü nihai çözüm şekline nasıl gelindi? Siz mi önerdiniz?
Evet.
Biz alternatif teklif olarak, Ali Sami Yen’i bırakalım, bunun
karşılığında Seyrantepe arazisi bize verilsin dedik. Yine Ali Sami Yen
gibi 49 senelik üst kullanım hakkına sahip olduğumuz bir stat yapalım
dedik. Artık şehir içinde kalan statlar belediyelere terk ediliyor,
belediyeler orada özel imar durumları çıkararak bu şehirlerin
takımlarına bedava yeni statlar yapıyorlar. Kayseri ve Antalya’da bu
süreç başladı. Bizim bu konudaki çalışmamız ve çabalarınız örnek
oluşturdu ve devletin felsefesi oldu.

Bu alternatif öneriyi biraz açar mısınız?
Ali
Sami Yen’deki arazimiz biliyorsunuz 34 dönümdür. Buradaki ise 120
dönüm. Buraya 52 bin kişilik üstü açılır kapanır çok amaçlı bir stat
yapılacak. Ciddi bir çalışma dönemine girdik. Ali Sami Yen’de 49 sene
için 68 milyon dolarlık bir kira anlaşmamız vardı. Biz Ali Sami Yen’i
bırakınca yeni stadın üst kullanım hakkı hiç bir ücret ödenmeksizin
Galatasaray’ın olacaktı. Kira bedeli ödenmeyecek. Bu toplamdaki borcu
da düşürecek. Bu stadın yapımına tek bir lira harcamayacağız.

Bu takasta Galatasay’ın dezavantajlı olduğu ileri sürenler var…
Evet,
bazı çevrelerde İETT garajı ya da karayolları arazisi 8 bin dolar
metrekare değerle ihale edilirken Ali Sami Yen arazisi nasıl bedavaya
bırakılır diye yorumlar yapılıyor ki, bunlar temelden yanlıştır. Çünkü
Ali Sami Yen arazisi bizim değil. Diyelim ki parasını bir yerden, bir
şekilde bulup devlete ödeyerek biz bu araziyi devletten satın alsak
bile yine sportif amaçlı kullanmak zorundayız. Zaten o araziyi üst
kullanım hakkına sahip olan kulübe sattığınızda bile yerine yalnızca
stat yapabilirsiniz. Bir imar değişikliği de yapılamaz. Yani
Galatasaray GSGM’den Ali Sami Yen’i satın almış olsa bile sadece stat
yapmak için alabilir. Kati bir surette yeni bir imar durumu alınarak
buraya mesken, otel işi merkezi vs. yapılamaz. Yalnız stat yapılabilir.

Eleştirilerde bu takasın eşitsiz olduğunu öne sürüyorlar?
Avrupa’nın
en modern beş stadından birisinin yapımını hazmedemeyen gruplar tez
olarak ısrarla Ali Sami Yen gibi kıymetli bir mülk bırakılır mı, onunla
trampa edilir mi temasını işliyorlar. Biz Ali Sami Yen’in yalnızca üst
hakkına sahibiz. Bu mülkü satın alsak bile sadece stat yapımı için
alabiliriz. Biz TOKİ değiliz. Onlar gibi özel bir kanuna tabi değiliz.
Bu ülkede sadece TOKİ, imar durumunu belirleme ve değiştirme
fonksiyonuna sahip bir kurum. Kanunda yazıyor, isteyen açar okur. TOKİ
buradan gelecek gelirle ve kendi kanununun verdiği imkanla Seyrantepe
Stadını inşa edecek ve otofinansmanı yoluna gidecek. GSGM ile
yaptığımız anlaşma gereği bu stadın üst kullanım hakkı da bir bedel
ödemeksizin Galatasaray’a verilecek. Bu takas eşitsiz olabilir mi hiç?

Peki, stadların kulübe devredilmesini öngören bir kanun tasarısı hazırlığından bahsediliyor…
Yarın
öbür gün bir kanun çıkar da üst kullanım hakkına sahip kulüpler bu
statlara sahip olma fırsatına kavuşursa, Seyrantepe’deki 120 dönüm
araziye üstündeki modern statla birlikte sahip olmak için gereken
adımları da atarız elbette. Eğer bazı grupların ısrarla söylediği gibi
biz Ali Sami Yen’i alıp da ona yeni bir imar durumu çıkarabilsek o
zaman haklı olabilirler. Ama şimdi bunu söylemeye hiç hakları yok.

Seyrantepe’deki stadın yerinin saptanması da başlı başına bir süreç aldı. Biraz da bundan bahseder misiniz?
Evet.
Bu çok önemli bir konuydu ve bir dönem vakti de o süreçte harcadık. Ama
harcanması gerekiyordu. 384 dönümlük arazinin üzerinde üç tane inşaat
yapılacak tepe vardı. Biri 15, biri 120 ve diğeri de 60 dönümdü. İlk
başta bu 60 dönüm ve çevresi bize verilmişti. Bu kenarda ve meskenlere
yakın bölgedeydi. Biz inşaatı ısrarla 120 dönümlük tepenin üstüne
aldırmak için uğraştığımızdan dolayı 6 ay kadar zaman kaybettik.

Bunun önemini ve farkını biraz anlatabilir misiniz?
Önceki
yer çukurdaydı. Stat çukurda kalacaktı. Ayrıca orada yapılsaydı arazi
yeterli büyüklükte olmadığından yarısı sütunlar üstüne inşa edilecekti.
Şimdi stat bir anıt gibi arazinin en güzel yerinde yer alıyor. 52 bin
kişilik bir stat ve 5 bin kişilik otoparkıyla arazinin en güzel yerinde
yapılacak.

Yeni stadın projesi ne zaman yapılmaya başlandı?
İlk
anlaşmalar Başbakanın oluru da alındıktan sonra 2006 yılının 8. ayında
protokolün imzalanmasıyla yapılmıştır. Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin
GSGM’yi temsilen, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan Milli Emlak’ı temsilen,
TOKİ başkanı ve projede katkısı olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi
Başkanı ile Galatasaray Kulübü tarafından bir protokol imzalandı. O
günden itibaren de proje çalışmaları başlamıştır. Arazinin tetkiki
bitirilmiştir. Ocak ayında detay projelerin çizimine başlanmıştır.
İhale tarihine kadar da her şey bitmiş olacak. Her hafta çizimci
firmadan dökümanlar bize geliyor.

ASP firması değil mi?
Evet.
Bu firma Avrupa’da bu tarz projelerde tecrübeli bir firmadır. Stuttgart
Stadı yenilenmesi, Leipsig Arena gibi büyük projelerin altında onların
imzası var. Türkiye’deki ortağı da Yüksel Proje. ASP firmasıyla ilgili
olarak bizim şansımız 35 senedir Almanya’da yaşayan ve 50 önde gelen
mimarın içinde gösterilen Mete Arat’ın orada yer almasıdır. Çok
tecrübeli bir firma ve bu mimar arkadaşımız da işin içinde. Yüklenici
firma buldu kendilerini. Biz de inceledik ve bu iş için çok uygun
olduklarını gördük.

Stad mimarisi genel olarak nasıl tanımlanabilir?
Seyraptepe’deki
stadımız, Schalke Stadı ile Amsterdam Arena Stadları’nın mimari
konseptleri temelinde hazırlanıyor. Tamamen modern stad mimarisinin
anıtsal ve özgün bir örneği olacak. Estetik formuyla, kısa zamanda
İstanbul’un anıtsal mimari simgelerinden başlıcası haline gelecek.

Stadın kapanabilir olma özelliğinden bahsedebilir misiniz biraz da?
Bu
anlamda Türkiye’nin ilk stadı olacak. Üstünün kapanabilir olması en
önemli avantajlarından biri olacak. Büyük bir kongre merkezimiz yok
bizim İstanbul’da. Burada 15 bin kişilik kongreler yapabiliriz.
Otomobil fuarları gibi etkinlikler yapabiliriz.

Bahsettiğiniz stad işletmesi profesyonel bir iş. Kulüp kendisi mi yapacak?
Hayır,
biz bu konuda Avrupa’da en deneyimli olan bir firma ile çalışacağız.
Anlaştığımız Arena firması ile beraber stadın işletmesi yapılacak.
Arena firmasının işletmecilik tecrübesinden dolayı talep ettiği her
şeye proje yürütülürken beraberce karar verilip yapılacak. Arena
firması bu tarz organizasyonları Amsterdam Arena Stadında yapıyor ve o
stat yılın 120 günü aktif durumda. Bunu burada biz de yapabiliriz.

Sportif etkinliklerin dışındaki gelirler de Galatasaray’a mı ait olacak?
Elbette.
Sportif veya sportif amacın dışındaki tüm gelirler Galatasaray’a ait
olacak. Ali Sami Yen’de Galatasaray’a verilmiş bütün haklar yeni
anlaşmada da geçerli olacak.

Bazı
konuları açığa çıkarabilir miyiz? Bize çok soruluyor, mesela yeni
stadın adını biz mi koyacağız? koltukların renklerine biz mi karar
vereceğiz?

Bu soru işaretlerinin tümü gereksiz. Elbette
stadımızın bütün gelirleri Galatasaray’ın olacak. İsim hakları elbette
Galatasaray’ın olacak. İç tasarım elbette Galatasaray’ın istediği
tarzda olacak. Temel atıldığından itibaren Galatasaray bu projede hak
sahibidir ve her istediğini yapacaktır. Proje, anlaşma gereği müşterek
fikir üretilerek yapılmakta olup, bitmek üzeredir. Yapılan protokol
gereği stat müşterek kararlara göre yapılacaktır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://devrekyildizi.azbuz.com
 
ASLANTEPE'NİN ÖYKÜSÜ
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
KARTAL YUVASİ :: SPOR DÜNYASI :: GALATASARAY-
Buraya geçin: